Kayıtlar

ensar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN ŞEKLİ VE ŞEMÂİLİ

Resim
Peygamber Efendimizin Şekli, Şemâili ve Ahlâkı PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN ŞEKLİ VE ŞEMÂİLİ  Peygamberler ve bütün târihi şahsiyetler arasında, şekil ve şemâili, en ufak husûsiyetlerine varıncaya kadar bilinen ve nesilden nesile naklolunan bir peygamber ve târihî şahsiyet varsa, o da ancak bizim Peygamberimiz Muhammed'ül Mustafa Sallallahü Aleyhi Vesellem'dir.  Peygamberimiz'in dâmâdı Hz.Ali ve üvey evlâdı Hz.Hind'e göre şekli ve şemâili şöyle idi:  Her ululuk, Rasûlüllah'da toplanmıştı.  Yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Teni, kırmızı ile karışık, ak ve güzeldi.  Ne uzun ne de kısa boylu idi. O, herkesten ayrılan bir orta boylu idi.  Saçı, ne dümdüz, ne de kıvırcıktı. Hâreli idi. Saçı, kendiliğinden ikiye ayrılıp yanlarına dökülürse, onları birleştirmezdi. Birleştikleri zamanda da onları ayırmayıp, oldukları gibi bırakırdı. Saçını uzattığı zaman kulaklarının memesini aşardı.  Alnı, açık ve genişti. Kaşları, uzun ve kavisli idi. Kaşlarının uçları ince, arala...

Mihmândâr-ı Resûlullah.

Resim
Ebû Eyyûb-el Ensârî En güzel günleri başlatacak olan büyük hicret [göç] bitmek üzeredir. Allahın emriyle Mekke’den ayrılan sevgili Peygamberimiz, Medîne’ye girdiler. Bütün Müslüman kabîleler, Resûlullah efendimizi misâfir etmek için yarışıyorlardı.  Neccâroğullarının reisi Hazret-i Ebû Eyyûb da, bütün akrabâlarını toplamış; Resûlullahı karşılamaya çıkmıştı. Bütün Medînel i Müslümanlar gibi, o da iki cihânın efendisi Resûlullah efendimizi ağırlamak ateşiyle yanmaktadır. Anamız babamız fedâ olsun! Zaman zaman, Resûlullah efendimizin devesi Kusvâ’nın yularını yakalıyanlar, “Buyurunuz yâ Resûlallah! Anamız, babamız, canımız, herşeyimiz; sizin yolunuza fedâ olsun!” diyerek, kendi evlerine götürmek istiyorlardı. Fakat Kâinâtın efendisi, kimsenin gücenmesini arzû etmiyorlardı. Kusvâ’yı işâret ederek buyurdular ki: - Devemin yularını bırakınız! Kimin evinin önünde çökerse, orada misâfir olurum!  Gerçekten o mes’ûd Deve de, sanki vazîfesini biliyormuş gibi hareket ediyordu. Yorgunluğun...

En çok hadîs-i şerîf rivâyet eden sahâbî.

Resim
Ebû Hüreyre En çok hadîs-i şerîf rivâyet eden sahâbî. Ebû Hüreyre Hicretin 7. senesinde Müslüman oldu. Gençliğinde fakîrlik ve sıkıntı içinde yaşamıştır. Müslüman olduğunda 30 yaşını geçmişti. Yemen’deki Devs kabîlesinin ileri gelenlerinden ve meşhûr şâir olan Tufeyl bin Amr vâsıtasıyla Müslüman oldu. Tufeyl bin Amr, Peygamber efendimizin duâsı ve emri üzerine kabîlesini İslâma da’vet edince, i lk kabûl eden Ebû Hüreyre oldu. Bundan sonra Tufeyl bin Amr, îmân edenlerle birlikte Yemen’den ayrıldı. Yetmiş kişiden fazla Müslüman, bir kâfile hâlinde Medîne’ye geldiler. Ey yolculuk gecesi! Ebû Hüreyre bir an önce Peygamberimizi görmek, O’na kavuşmak aşkıyla yanıyordu. Yolculuğun uzun sürmesinden sıkılıyor, sabırsızlanıyor; - Ey yolculuk gecesi! Bıktım yolun uzunluğundan ve sıkıntısından. Fakat bu yolculuktur kurtaran beni, küfür inkâr yurdundan, ma’nâsında şiirler söylüyordu. Kâfile, Medîne’ye geldiği sırada, Peygamber efendimiz Hayber’in fethine gitmişti. Ebû Hüreyre bu gelişini şöyle anla...

ŞÜKREDENLER ve SABREDENLER

Resim
Ashab-ı Kiram Kuvvetli Bir İ mana ve Tam Bir Teslimiyete Sahiptiler Hifa Hatun (Rad ı yallahu anha) menkıbesi anlatılan fakat hayatı hakkında malumat verilmeyen kadın sahabelerden biridir. Medineli ve ensardan olduğu anlaşılmaktadır. Kabilesi ve doğum tarihi bilinmemektedir. Medine-i Münevvere’de güzelliği ile ün salmış bir kadındı. Bir gün Rasulullah efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) huzuruna gelip şöyle söyledi: “Ya RasulALLAH! Bana, beni cennete götürecek bir iş öğret!” Rasulullah efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem): “Önce biriyle evlen. Bununla dinin yarısını emniyete alırsın.” buyurdu. “Ya RasulALLAH! Benim dengim kim olur? Beni Habeş Necaşisi (kral) istedi, ben onu istemedim. Ubeydullah yüz deve ve başka şeyler de verdi, onu da kabul etmedim. Lakin siz ahirette kurtuluşumun evlilikten geçtiğini buyurdunuz. Siz kimi münasip görürseniz onunla evlenmeye razıyım.” dedi. Hifa Hatun’un (Rad ı yallahu anha) siz kimi münasip görürseniz razıyım sözünün altında, gönlünden Peyga...

Abbas Bin Ubâde

Resim
Ensarın muhaciri diye tanınan sahabî. Abbas bin Ubâde, Peygamber efendimizin davetini duyunca, Müslüman olmak için koşarak gelen Medineli ilk 12 kişiden biridir. Birinci Akabe biatında Müslüman olan altı Medineli, ikinci sene yanlarına altı arkadaş daha alıp, oniki kişi olarak Mekkeye geldiler. Şimdiden yapınız!  Peygamberimizle gece Akabede görüşmek üzere söz aldılar. Gece olu nca buluştular ve aralarında anlaştılar. Hazret-i Abbas bin Ubâde, Peygamber efendimizle yapılan anlaşmayı pekiştirmek için arkadaşlarına dedi ki: - Ey Hazrecliler! Peygamber efendimizi niçin kabul ettiğinizi biliyor musunuz? Onlarda: "Evet" cevabını verdiler. Bunun üzerine sözlerine şöyle devam etti: - Siz Onu, hem sulh, hem de savaş zamanları için kabul edip, Ona tâbi oluyorsunuz. Eğer, mallarınıza bir zarar gelince, akraba ve yakınlarınız helak olunca, Peygamberimizi yalnız ve yardımsız bırakacaksanız, bunu şimdiden yapınız!  Vallahi, eğer böyle bir şey yaparsanız dünyada ve ahirette helak olursunuz...
WhatsApp Logo WhatsApp
İletişim
Vedat Bilik