Vedat Bilik

Facebook, Google, Linkedin, Microsoft Dropbox, Facebook, Google, Linkedin, Microsoft ve bir kaç teknoloji firması ile 2 eğitim kurumu yani Carnegie Mellon ve Stanford Üniversiteleri, yeni bir inisiyatif başlattılar. "Teaching Accessibility (Erişebilmeyi Öğretmek)" isimli çalışmada özürlü insanların teknolojiye erişiminin kolaylaştırılması hedefleniyor. Dropbox, Facebook, Google, Linkedin, Microsoft ve bir kaç teknoloji firması ile 2 eğitim kurumu yani Carnegie Mellon ve Stanford Üniversiteleri, yeni bir çalışma başlattılar. "Teaching Accessibility (Erişebilmeyi Öğretmek)" isimli çalışmada özürlü insanların teknolojiye erişiminin kolaylaştırılması hedefleniyor. Şirketlerin oluşturduğu "Teaching Accessibility" isimli çalışma grubu herkesin kullanabileceği teknolojiler üretmek için rehber kitaplar oluşturacak. Gurup insan-bilgisayar etkileşimini inceleyecek ve farklı insanlar için daha iyi hizmet verecek tasarım kavramlarını ortaya koyarak, mühendislik çabası...

Facebook, Google, Linkedin, Microsoft Dropbox, Facebook, Google, Linkedin, Microsoft ve bir kaç teknoloji firması ile 2 eğitim kurumu yani Carnegie Mellon ve Stanford Üniversiteleri, yeni bir inisiyatif başlattılar. "Teaching Accessibility (Erişebilmeyi Öğretmek)" isimli çalışmada özürlü insanların teknolojiye erişiminin kolaylaştırılması hedefleniyor. Dropbox, Facebook, Google, Linkedin, Microsoft ve bir kaç teknoloji firması ile 2 eğitim kurumu yani Carnegie Mellon ve Stanford Üniversiteleri, yeni bir çalışma başlattılar. "Teaching Accessibility (Erişebilmeyi Öğretmek)" isimli çalışmada özürlü insanların teknolojiye erişiminin kolaylaştırılması hedefleniyor. Şirketlerin oluşturduğu "Teaching Accessibility"

Sevgi'nin ad ı  yok Bebeğimi görebilir miyim” dedi yeni anne. Kucağına yumuşak bir bohça verildi ve mutlu anne bebeğinin minik yüzünü görmek için kundağı açtı ve şaşkınlıktan adeta nutku tutuldu! Anne ve bebeğini seyreden doktor hızla arkasını döndü ve camdan bakmaya başladı.  Bebeğin kulakları yoktu... Muayenelerde bebeğin duyma yetisinin etkilenmediği sadece görünüşü bozan bir kulak yoksunluğu olduğu anlaşıldı. Aradan yıllar geçti çocuk büyüdü ve okula başladı. Bir gün okul dönüşü eve koşarak geldi ve kendisini annesinin kollarına attı. Hıçkırıyordu. Bu onun yaşadığı ilk büyük hayal kırıklığıydı; ağlayarak “Büyük bir çocuk bana ucube dedi.” Küçük çocuk bu kadersizliğiyle büyüdü. Arkadaşları tarafından seviliyordu ve oldukça da başarılı bir öğrenciydi. Sınıf başkanı bile olabilirdi; eğer insanların arasına karışmış olsaydı. Annesi her zaman ona “Genç insanların arasına karışmalısın” diyordu ancak aynı zamana yüreğinde derin bir acıma ve şefkat hissediyordu. Delikanlının babas...