İmam Nevevi 50 Hadis
Yeni yazı dizisi Her gün Beş Hadis
Bölüm -8
عن أبي هريرة رضي الله عنه ، قال : قال رسول الله صلي الله عليه وسلم : ( لا تحاسدوا ، ولا تناجشوا ، ولا تباغضوا ، ولا تدابروا ، ولا يبع بعضكم على بيع بعض ، وكونوا عباد الله إخوانا ، المسلم خو المسلم ، لا يظلمه ولا يخذله ، ولا يكذبه ، ولا يحقره ، التقوى ها هنا ) ويشير صلى الله عليه وسلم إلى صدره ثلاث مرات – ( بحسب امرىء أن يحقر أخاه المسلم ، كل المسلم على المسلم حرام : دمه وماله وعرضه ).
رواه مسلم [ رقم : 2564 ].
Ebu Hüreyre (ra)'den, demiştir ki, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: Birbirinize hased etmeyiniz. Alış verişte birbirinizi aldatmayınız. Birbirinize buğzetmeyiniz. Birbirinize sırt çevirip dargın durmayınız. Birinizin pazarlığı üzerine bir kısmınız pazarlık yapmasın (açık arttırma usulü değilse). Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz. Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez. Onu yardımsız bırakmaz. Ona yalan söylemez. Onu hakir görmez. (Üç kere göğsüne işaret ederek) takva işte buradadır.
Kişiye günah olarak Müslüman kardeşini hakir görmesi yeter. Müslümanın her şeyi kanı, malı, ırzı Müslümana haramdır.
Bu hadisi Müslim rivayet etmiştir.
HADİS OTUZALTI
عن أبي هريرة رضي الله عنه ، عن النبي صلى الله عليه وسلم ، قال : ( من نفس عن مؤمن كربة من كرب الدنيا نفس الله عنه كربة من كرب يوم القيامة ، ومن يسر على معسر يسر الله عليه في الدنيا والاخرة ، ومن ستر مسلما ستره الله في الدنيا والأخرة ، والله في عون العبد ما كان العبد في عون أخيه ، ومن سلك طريقا يلتمس فيه علما سهل الله له به طريقا إلي الجنه ، وما اجتمع قوم في بيت من بيوت الله يتلون كتاب الله ، ويتدارسونه بينهم؛ إلا نزلت عليهم السكينه ، وغشيتهم الرحمه ، وحفتهم الملائكة ، وذكرهم الله فيمن عنده ، ومن أبطأ به عمله لم يسرع به نسبه ).
رواه مسلم [ رقم : 2699 ] بهذا اللفظ .
Ebu Hüreyre (ra), Peygamber (sav)'den şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Kim bu mü'minden dünya üzüntülerinden bir üzüntüyü giderirse Allah da ondan kıyamet günü üzüntülerinden bir üzüntüyü giderir. Kim bir fakire kolaylık sağlarsa, Allah da ona dünya ve ahirette kolaylık sağlar. Kim bir Müslümanı örterse, Allah da onu dünya ve ahirette örter. Kul, kardeşinin yardımında oldukça, Allah da o kula yardım eder. Kim ilim için yola düşerse, Allah onunla o kimse için cennete giden yolu kolaylaştırır. Allah'ın evlerinden bir evde Allah'ın kitabını okuyan ve aralarında onu müzakere eden hiçbir topluluk yoktur ki, üzerlerine sekinet (emniyet) inmesin, onları rahmet bürümesin, melekler her taraflarından kuşatmasın. Allah (cc) da yanında bulunanlara anmış olmasın. Kimi ameli geri bırakırsa onu nesebi ileri götüremez.
Bu hadisi, bu lâfızla Müslim rivayet etmiştir.
HADİS OTUZYEDİ
عن ابن عباس رضي الله عنهما ، عن رسول الله صلى الله علية وسلم فيما يرويه عن ربه تبارك وتعالى ، قال : ( إن الله تعالى كتب الحسنات والسيئات ، ثم بين ذلك ، فمن هم بحسنة فلم يعملها كتبها الله عنده حسنة كاملة ، وإن هم بها فعملها كتبها الله تعالى عنده عشر حسنات إلى سبعمائة ضعف إلى أضعاف كثيرة ، وإن هم بسيئة فلم يعملها كتبها الله عنده حسنة كاملة ، وإن هم بها فعملها كتبها الله عنده سيئة واحدة ).
رواه البخاري [ رقم : 6491 ] ومسلم [ رقم : 131 ] في ( صحيحيهما ) بهذه الحروف .
İbni Abbas (ra) Rasulullah (sav)'ın Rabbinden rivayet ettiği hadisi kudside şöyle dediğini nakleder: Allah (cc), hasenat ile seyyiatı yazmıştır. Sonra bunları açıklamıştır. Kim bir haseneye niyet eder de onu yapmazsa, Allah (cc) katında onu tam bir hasene olarak yazar. Eğer o amele niyet eder ve yaparsa Allah (cc) katında ona on hasenattan yediyüz kata kadar, hatta daha çok katlara kadar yazar. Kim bir seyyieye niyet eder onu da yapmazsa Allah ona bir hasene yazar. Eğer ona niyet eder ve onu yaparsa Allah ona bir seyyie yazar.
Bu hadisi, Buhari ve Müslim rivayet etmiştir.
HADİS OTUZSEKİZ
عن أبي هريرة رضي الله عنه ، قال : قال رسول الله صلي الله عليه وسلم : ( إن الله تعالى قال : من عادى لي وليا فقد آذنته بالحرب ، وما تقرب إلي عبدي بشيء أحب إلي مما افترضته عليه ، ولا يزال عبدي يتقرب إلي بالنوافل حتي أحبه ، فإذا أحببته كنت سمعه الذي يسمع به ، وبصره الذي يبصر فيه ، ويده التي يبطش بها ، ورجله التي يمشي بها ، ولئن سألني لأعـطينه ، ولئن استعاذ ني لأعيذ نه ).
رواه البخاري [ رقم : 6502 ].
Ebu Hüreyre (ra), Rasulullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: Allah buyuruyor: Kim benim bir velime düşmanlık yaparsa, şüphesiz ben ona harp ilan ederim. Benim kulum kendisine farz kıldığım şeyden daha sevgili bir şeyle bana yaklaşamaz. Kulum nafile ibadetlerle bana yaklaşırsa, ben de onu severim. Onu sevdiğim zaman onun duyan kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Eğer benden isterse mutlaka veririm. Bana sığınırsa muhakkak onu korurum.
Bu hadisi Buhari rivayet etmiştir.
HADİS OTUZDOKUZ
عن ابن عباس رضي الله عنهما ، أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : ( إن الله تجاوز لي عن أمتي الخطأ والنسيان وما استكرهوا عليه ).
حديث حسن ، رواه ابن ماجه [ رقم : 2045 ] والبيهقي [ ( السنن ) 7 / 356 ] وغيرهما .
İbni Abbas (ra), Rasulullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Allah (cc), ümmetimden hatayı, unutmayı ve zorlanarak yaptıkları şeyi benim için bağışladı.
Bu hasen hadisi İbni Mace, Beyhaki ve diğerleri rivayet etmiştir.
HADİS KIRK
عـن ابـن عـمـر رضي الله عـنهـما ، قــال : أخـذ الرسول صلي الله عـلية وسلم بمنكبي ، فقال : ( كن في الدنيا كـأنـك غـريـب أو عـابـر سبـيـل ).
وكـان ابـن عـمـر رضي الله عـنهـما يقول : إذا أمسيت فلا تـنـتـظـر الصباح ، وإذا أصبحت فلا تـنـتـظـر المساء ، وخذ من صحـتـك لـمـرضـك ، ومن حـياتـك لـمـوتـك .
رواه البخاري [ رقم : 6416 ].
İbni Ömer (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), omuzlarımdan tuttu ve şöyle buyurdu: Dünyada sanki yabancı yahut yolcu imişsin gibi ol.
İbni Ömer (ra) şöyle derdi: Akşamladığında sabahı gözleme, sabahlayınca da akşamı gözleme. Sıhhatinden hastalığına, hayatından ölümüne bir şeyler al.
Bu hadisi Buhari rivayet etmiştir.
HADİS KIRKBİR
عن أبي محمد عبد الله بن عمرو بن العاص رضي الله عنهما ، قال : قال رسول الله صلي الله عليه وسلم : ( لا يؤمن أحدكم حتي يكون هواه تبعا لما جئت به ).
حديث حسن صحيح . رويناه في كتاب ( الحجة ) بإسناد صحيح .
Ebu Muhammed Abdullah b. Amr b. el As (ra), Rasulullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Sizden hiçbiriniz gönlü benim getirdiğime uymadıkça gerçekten iman etmiş olmaz.
Bu hasen hadisi biz sahih bir senedle, "Kitab-ül-Hucce"den rivayet ettik
HADİS KIRKİKİ
عن انس رضي الله عنه ، قال : سمعت رسول الله صلي الله عليه وسلم يقول : ( قال الله تعالى : يا ابن ادم ! إنك ما دعـوتـني ورجوتـني غفرت لك على ما كان منك ولا أبالي ، يا ابن آدم ! لو بلغـت ذنـوبك عـنان السماء ، ثم استغـفـرتـني غـفـرت لك ، يا ابن آدم ! إنك لو اتيتني بقراب الأرض خطايا ثم لقيتـني لا تـشـرك بي شيئا لأتـيـتـك بقرابها مغـفـرة ).
رواه الترمذي [ رقم : 3540 ] وقال : حديث حسن صحيح .
Enes (ra), Rasulullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu işittim demiştir: Allah (cc) buyuruyor ki: Ey Adem oğlu, sen bana yalvarıp benden ümit ettikçe senden sadır olan ne olursa olsun affederim (çocukluğuna) aldırmam. Ey Ademoğlu, günahların gökyüzüne ulaşsa, sonra da benden af dilesen, seni affederim. Ey Ademoğlu, eğer bana yeryüzü dolusu günah getirirsen, sonra da bana ortak koşmadan bana gelsen (ölsen) ben de sana yeryüzü dolusu af ile gelirim.
Bu hasen, sahih hadisi Tirmizi rivayet etmiştir.
Allah (cc) buyuruyor ki: Ey Adem oğlu, sen bana yalvarıp benden ümit ettikçe senden sadır olan ne olursa olsun affederim (çocukluğuna) aldırmam. |