Kayıtlar

ottoman etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bir İmparatorluğun Doğuşu OSMANLI KUDRETİ

Resim
OSMANLI KUDRETİNİN DOĞUŞU OSMANLI   1389-1451 A nadolu Türklüğünü yeniden birliğe kavuşturan, yayılmasını ve güçlenmesini sağlayan Osmanlı hânedânının ortaya çıkışı meselesi, Batı Anadolu’nun Uç bölgesinde yeni bir Türkiye’nin doğuşu ile sıkı sıkıya bağlıdır. Osmanlı hânedânının mensup bulunduğu Oğuzların sağ kolu olan Günhan kolunun Kayı boyu, dokuzuncu milâdî asırdan îtibâren Selçuklularla beraber Ceyhun Nehrini geçerek İran’a geldi. Rivâyetlere göre Horasan’da Merv ve Mahan tarafına yerleşen Kayılar Moğolların tecâvüzleri üzerine yerlerini bırakarak Âzerbaycan’a ve Doğu Anadolu’ya göç ettiler.  Bir rivâyete göre Ahlat’a yerleşen Kayılar oradan Erzurum ve Erzincan’a daha sonra Amasya’ya gelerek oradan Haleb taraflarına göç ettiler. Bir kısmı Caber Kalesi civarında kalırken diğer bir kısmı Çukurova’ya gitti. Çukurova’ya gelenler, daha sonra Erzurum civarında Sürmeliçukur’a vardılar. Aralarında çıkan ihtilaf üzerine bir kısmı asıl yurtlarına dönerken, Ertuğrul ile kardeşi Dünd...

Bir İmparatorluğun Doğuşu OSMANLI KUDRETİ

Resim
OSMANLI KUDRETİNİN DOĞUŞU OSMANLI   1389-1451 A nadolu Türklüğünü yeniden birliğe kavuşturan, yayılmasını ve güçlenmesini sağlayan Osmanlı hânedânının ortaya çıkışı meselesi, Batı Anadolu’nun Uç bölgesinde yeni bir Türkiye’nin doğuşu ile sıkı sıkıya bağlıdır. Osmanlı hânedânının mensup bulunduğu Oğuzların sağ kolu olan Günhan kolunun Kayı boyu, dokuzuncu milâdî asırdan îtibâren Selçuklularla beraber Ceyhun Nehrini geçerek İran’a geldi. Rivâyetlere göre Horasan’da Merv ve Mahan tarafına yerleşen Kayılar Moğolların tecâvüzleri üzerine yerlerini bırakarak Âzerbaycan’a ve Doğu Anadolu’ya göç ettiler.  Bir rivâyete göre Ahlat’a yerleşen Kayılar oradan Erzurum ve Erzincan’a daha sonra Amasya’ya gelerek oradan Haleb taraflarına göç ettiler. Bir kısmı Caber Kalesi civarında kalırken diğer bir kısmı Çukurova’ya gitti. Çukurova’ya gelenler, daha sonra Erzurum civarında Sürmeliçukur’a vardılar. Aralarında çıkan ihtilaf üzerine bir kısmı asıl yurtlarına dönerken, Ertuğrul ile karde...

İslam Düşmanları Osmanlı Devletini nasıl yıktılar?

Resim
Türk milleti ülkesine değil, yabancılara çalışıyor. K ı sa bir hat ı rlatma icimizdeki tehlike devam ediyor. 636 yıllık Osmanlı Devletini başta İngilizler, misyonerler ve bunların potasında eritilerek Hıristiyan Batı kültürü ile yetişen Osmanlı düşmanı bazı (sözde) aydınlar yıktılar.  Osmanlı devrinde Fener Rum Patriği Gurigoryos’un Rus Çarı 1. Aleksandr’a yazdığı mektup; çok önemli tarihî bir vesikadır. Bu vesikayı her Türk aydınının bilmesi ve bunun tersini yapması gerekir. Bu uzun mektubun tamamını 1970’li yıllarda yazımda neşretmiştim. Bu yazımda sadece birkaç cümlesini nakledeceğim: “Türkleri maddeten ezmek ve yıkmak gayrimümkündür... Türkleri evvela dinlerinden ve manevi şahsiyetlerinden mahrum bırakmak gerekir... Manevi mihraklardan mahrum oldukları gün Türkleri yenmek mümkün olacaktır... “ (Albay Enver Topuz Konferans Notları) 1710 yılında İstanbul’a gönderilen Humper bir Osmanlı gibi yetişip, İslamiyetle ilgili bilgileri en yüksek seviyede öğrendikten sonra Ortadoğu’ya gön...

Osmanlıdan Yiğitlik Destanlari

Resim
 Genç Osman y iğitlere serdar oldu 17. Yüzyılın başlarında Osmanlılar  eski günlerini özler ve nispeten toparlanmaya başlarlar.  4. Murat gayretli bir sultandır, kanserleşmeye başlayan İran meselesine çekinmeden neşter atar. Tahta oturur oturmaz ardımızdan vuran, kuyumuzu kazan Safevîlerle hesaplaşmaya bakar. Tez günde orduyu derler toparlar yola çıkar. Sadece Revan’ı almakla kalmaz (1635), Ahıska’yı da Acemlerin elinden kurtarır, yörede sükuneti sağlar. Ancak Acemler yüz yüze çarpışmaz, hançerlerini sırtımıza saplarlar. Padişah İstanbul’a döner dönmez, Bağdat’a girer, halkı kırıp geçirir, mukaddes mekânlara saldırırlar. Âdeta Hülagu’nun yaptığını yapar, Moğolları aratmaz olurlar.  Sultan Murat, derhal Harp Divanı’nın toplar ve Bağdat Seferi için tedbir sorar. Vezirler “sadece yeniçeri ve sipahilerle kalmayalım” der, gönüllülerin de katılmasını arzularlar. Sağa sola ulaklar koşar, tellallar davul vurur “duyduk duymadık demeyin” diye haykırırlar: “Bu sefere gönüllüler...

Osmanlıdan Yiğitlik Destanlari

Resim
 Genç Osman y iğitlere serdar oldu 17. Yüzyılın başlarında Osmanlılar  eski günlerini özler ve nispeten toparlanmaya başlarlar.  4. Murat gayretli bir sultandır, kanserleşmeye başlayan İran meselesine çekinmeden neşter atar. Tahta oturur oturmaz ardımızdan vuran, kuyumuzu kazan Safevîlerle hesaplaşmaya bakar. Tez günde orduyu derler toparlar yola çıkar. Sadece Revan’ı almakla kalmaz (1635), Ahıska’yı da Acemlerin elinden kurtarır, yörede sükuneti sağlar. Ancak Acemler yüz yüze çarpışmaz, hançerlerini sırtımıza saplarlar. Padişah İstanbul’a döner dönmez, Bağdat’a girer, halkı kırıp geçirir, mukaddes mekânlara saldırırlar. Âdeta Hülagu’nun yaptığını yapar, Moğolları aratmaz olurlar.  Sultan Murat, derhal Harp Divanı’nın toplar ve Bağdat Seferi için tedbir sorar. Vezirler “sadece yeniçeri ve sipahilerle kalmayalım” der, gönüllülerin de katılmasını arzularlar. Sağa sola ulaklar koşar, tellallar davul vurur “duyduk duymadık demeyin” diye haykırırlar: “Bu sefere ...

Gelelim Osmanlı padişahlarının içki içip içmediği meselesine…

Resim
Osmanlı Padişahları içki içer miydi   Kendimizi bildik bileli işittiğimiz bir terâne bu. Son günlerde yine gündeme getirildi. Her şey yaşlı ve afili bir gazete köşe yazarının Osmanlı hanedanının en yaşlı âzâsından naklettiği bir sözle başladı. Buna göre Sultan Hamid rom içermiş. Gazete yazarı, "Dedesini defalarca görmüş olan torunundan daha mı iyi bileceğiz?" diye de soruyor. Gel gör ki bunu söylediği iddia edilen Şehzâde Ertuğrul Efendi 1912 doğumludur. Sultan Hamid 1918 yılında vefat etti. Ertuğrul Efendi'yle biz de görüştük. Kendisinden bizzat işittiğimize göre, dedesi Sultan Abdülhamid'i ömründe bir defa, mahbus bulunduğu Beylerbeyi Sarayı'nda görmüş. O zamanlar beş yaşında imiş. Babası Şehzâde Burhaneddin Efendi ile beraber ziyaret etmişler. Dedeleri kendilerini kucağına alıp sevmiş. Ömründe bir defa o da beş yaşında iken gördüğü dedesinin rom içtiğini Ertuğrul Efendi bilir mi? Bunu nezaketen kendisine sormak istemedim. Belki başkasından işitmiştir. Ama Sulta...
WhatsApp Logo WhatsApp
İletişim
Vedat Bilik