Ingilizce Deyimlere Devam Ediyoruz

Forty is the old age of youth;...Fifty, the youth of old age.  -- Victor Hugo 

Kırk yaş; gençlerin yaşlılığı;
Elli yaş: Yaşlıların gençliği.


It is better to fail in originality than to succeed in imitation.

Başarılı bir taklit olmaktansa, başarısız fakat özgün olmak en iyisi.



If you aren’t going all the way, why go at all.

Sonuna kadar götürmeyecekseniz, başlamanın ne anlamı var ki?..





Life is like a coin. You can spend it any way you wish, but you only spend it once. 

Yaşam para gibidir: Dilediğiniz gibi harcayabilirsiniz -- ama yalnız bir kez...


So much havoc has optimism wrought upon this world that pessimism appears not only a legitimate way of looking at things but also a moral duty.

İyimserlik bu dünyada öyle büyük kargaşa ve  yıkımlara yol açmıştır ki, karamsarlığın olaylara bakmakta haklı tek yol olmakla kalmayıp, ahlaki bir görev olduğu da görülüyor.


Usually when people are sad, they don't do anything. They just cry over their condition. But when they get angry, they bring about a change.

Genellikle insanlar hüzünlü olduklarında hiçbirşey yapmaz, oturur hallerine ağlarlar. İnsanları birşeyleri değiştirmeye yönlendiren duygu öfkedir.



The quality of moral behaviour varies in inverse ratio to the number of human beings involved.

Ahlakî davranışların nitelikli olması veya olmaması, olaya karışan insanların sayısı ile ters orantılıdır.


The pendulum of the mind oscillates between sense and nonsense, not between right and wrong. 

İnsan aklı, doğru ve yanlış arasında değil, mantık ve saçmalık arasında gidip gelen bir sarkaçtır.










Yorumlar