Kayıtlar

din etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Allah’a Teslim Olmak

Resim
Her Durumda Allah’a Teslim Olmak Sahrada oturan bir adam vardı. Adamın, kendisini sabah namazına kaldıran bir horozu, kendisini ve eşyalarını hırsızlardan koruyan bir köpeği ve suyu ile çadırını yüklediği bir merkebi vardı. Bir gün yakınında bulunan kasabalıların yanına, onlarla konuşmak için gitti. Onlarla birlikte kahvelerinde otururken kendisine, horozunu bir tilkinin yediğini bildirirler. Adam bu haberi duyunca; - Hayırdır inşaAllah, der. Bir müddet sonra, köpeğinin de ölüm haberi gelir ve adam yine; - Hayırdır inşaAllah, der. Yine bir müddet sonra, kurdun, adamın eşeğinin karnını yardığı haberi gelir, bu sefer de adam; - Ümit edilir ki, bu işte de bir hayır vardır, der. Gece olunca çadırına gider ve uyur. Sabahleyin, o kasabada yaşayan insanların düşmanlarının geceleyin kasabaya baskın yaptıklarını, horozların öttüğü, köpeklerin havladığı ve merkeplerin anırdığı evlerin yerini keşfedip bütün mallarını yağma ettiklerini görür. Kasabada sadece kendisinin mallarına bir zarar gelmez. ...

Osmanlı Padişah Anaları

Resim
Padisahlar ve yaptiklari evlilikler    nesli bozdu diyenlere verilecek cevap 1. Padişahlar “yabancı kadın” almadı, çünkü Osmanlılar’da “yabancı” demek “gayr-i Müslim (Müslüman olmayan) demektir. Yani “Müslüman” ol an her kadın ve erkek “yabancı” olmaktan çıkar, önceki dini ve milliyeti ne olursa olsun, memleketin ve devletin “asıl sahibi” haline gelir. 2. Padişah anaları, sadece kendi dönemlerini değil, çağları kuşatıp kucaklayan bir hayır anlayışının da öncüleridir. Bu alanda hem örnek, hem de önder olmuşlar, toplumu “yardımlaşma”ya teşvik etmişlerdir. 3. Her alanda ve her anlamda millete örnek/önder olabilmeleri için, padişah eşlerinin çok iyi bir eğitim sürecinden geçmeleri, son derece yeterli hale gelmeleri gerekiyordu: Bu da ancak saray içi eğitimle mümkündü. Haremde yıllar boyu her anlamda eğitiliyorlar, namus, iffet, dürüstlük vesaire alanlarda defalarca deneniyorlar, âdeta iğnenin deliğinden geçiriliyorlardı. Gizli ya da açık tüm sınavları yüzlerinin akıyla kazananlar ...

Biz Kimiz Sen Kimsin

Resim
 Ben Müslümanım ben Türküm diyenler  Okuyalım kendimizi tanıyalım SEN, Osmanli Tugra ''Siz insanlar için çikarilmis en hayirli bir ümmetsiniz, iyiligi emreder, kötülükten vazgeçirmege çalisirsiniz.. Çünkü Allah’a inaniyorsunuz..'' Fermaninin sahibisin!.. SEN, ''Alemlere rahmet olarak gönderilen'' ve dehsetli mahser gün ü herkesin ''Nefsi! Nefsi!'' diye çirpinacagi bir zamanda, secdelere kapanip; ''Ümmetimi isterim Ya Rab!.. Ümmetimi bagislamadikça kalkmam'' diye feryad edecek olan Habib-i Kibriya’nin ümmetisin!.. SEN, Resûlullah’in ashabina; ''Orduya yardim ediniz'' dedigi zaman, bütün servetini alip getiren ve Peygamberin ''Çocuklarina ne biraktin?..'' sorusuna; ''Allah’i ve Resûlünü biraktim Ya Resûllullah!'' cevabini veren Hz. Ebûbekir’in yolundasin!.. SEN, Devlet reisi oldugu halde, içi su dolu bir tulumu sirtina yüklenerek halk içinde dolasan ve oglunun;...

İncil Tevrat ve Zebur Bütün Semavî Kitaplar Hz. Muhammed (asv)’i Müjdeliyor.

Resim
  Hz. Muhammed (asv):Allah’ın elçisidir. Ahir zaman Nebisidir. İnsanlara ve cinlere imamdır. Hâtemü’l-Enbiya’dır/Peygamberlerin sonuncusudur.. Ne acayiptir ki, bizler bu sözlerin doğruluğuna semavi kitapları delil yaparken, kitap ehli olan Yahudi ve Hristiyanlar kendi kitaplarından habersiz olarak Hz. Muhammedi (asv) inkar etmektedirler. Bizler burada, İncil’i, Tevrat’ı ve Zebur’u delil yaparak iki kere iki dört eder katiyetinde ispat edeceğiz ki, o semavi kitaplar Hz. Muhammed (asv)’den haber veriyor ve O’nun geleceğini müjdeliyor. Bu bölümü hazırlamaktaki maksadımız; memleketimizde ve diğer İslam memleketlerinde sürdürülen misyonerlik faaliyetlerine bir set çekmek; Müslümanların eline, Hristiyan ve Yahudilere karşı bir delil vermek ve Peygamberimiz (asm)’ın semavi kitaplarda dahi müjdelendiğini ispat ederek Müslümanların imanının artmasına vesile olmak ve kitap ehli olan Yahudi ve Hristiyanları da artık insaf ile hakkı görmeye çağırıp onları İslama davet etme...

Bizim yaptığımız Gıybet mi?

Resim
Yaptığımız Gıybet mi? Bizim yaptığımız; “ Haram olmayan Gıybet”tir Gıybet, bir kimsenin arkasından hoşuna gitmeyecek şeyleri söylemek, başka bir deyimle, kendimize söylendiği zaman hoşlanmayacağımız bir şeyi, din kardeşimiz hakkında arkasından konuşmamız anlamına gelir. Halk arasında dedikodu, gıybet ile aynı anlamda kullanılır. Fakat istisnalar vardır… Şuralarda gıybet câizdir: İslam uleması gıybet ve ifşanın hangi durumlarda caiz veya gerekli olduğu konusunda önemli açıklamalar yapmışlar, hatta kitaplar yazmışlardır. Bu açıklamalarda caiz olan durumlar şöyle sıralanmıştır:      Haksızlığa uğrayan bir kimse, hakkını alabileceğini, zulmü engelleyebileceğini umduğu şahıslara durumu anlatabilir.     Dine ve ahlaka aykırı bir davranışını gördüğü kimsenin bu durumunu gören ve bilenler, düzeltmesi muhtemel olan kimselere aktarabilirler.     Dince yanlış davrandığına inandığı bir kimsenin davranışını, dini bilen bir kimseye (...

Paşa! Paşa! Sen bu Devlet-i Aliyye’yi henüz tanımamışsın.

Resim
Kudret ve Azamet Yılları Paşa! Paşa! Sen bu Devlet-i Aliyye’yi henüz tanımamışsın. Allah aşkına şuna inan. Bu devlet öyle bir devlettir ki eğer isterse o donanmanın bütün demirlerini gümüşten, halatlarını ibrişimden ve yelkenlerini atlastan yapmakta asla güçlük çekmez. Hangi geminin gerekli alet ve yelkenini yetiştiremezsem gel bu minval üzere benden iste. Sokollu Mehmed Paşa  Kayı V - Kudret ve Azamet Yılları Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil hoca Osmanlı tarihini birincil kaynaklardan yazmaya devam ediyor. KAYI serisinin 5. kitabı olan Kayı V - Kudret ve Azamet Yılları ilk dört kitapla birlikte Timaş tarafından yayınlandı. Tarih programları, konferansları ve eserlerindeki kendine has anlatım tarzı, üslubu ve farklı bakış açıları ile Osmanlı Tarihi’ni herkese sevdiren Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, KAYI serisinin beşinci kitabı KAYI V: Kudret ve Azamet Yılları ile Osmanlı İmparatorluğu yazmaya devam ediyor. Elinizdeki eser, Kanuni Sultan Süley...

Türklerin İslamiyeti Kabulü ve Almış Han Atamıza Destan

Resim
Savaşla gelen KUTLU NETİCE İslam’ı Talas Savaşında kılıç savururken tanıdılar. Kılıç zoruyla değil; gönül rızâsı ile Müslümanlığı seçtiler ve asırlarca İslamiyetin yeryüzündeki bayraktarı oldular. İslâmiyetin zuhurundan az bir müddet sonra, 641 yılında Müslümanlar Suriye ve Mısır’ı fethederek Doğu Roma İmparatorluğu’nun kanatlarını kırmaya muvaffak oldular. Ertesi sene de Sâsânî İmparatorluğunu yıkıp Ceyhun kenarına ulaşarak Türklerle ilk teması kurdular. Ancak bu devrede İslâm İmparatorluğu’nun merkezinde, Hazret-i Ömer ve yerine geçen Hazret-i Osman’ın suikast neticesinde öldürülmesi ve sonraki yıllarda başlayan iç mücadeleler, 8. yüzyıl başlarına kadar Türklerle Müslümanların münasebetlerini bir sınır komşuluğundan ileri götürmedi. Halife Muaviye devrinde Ubeydullah bin Ziyad, ilk Müslüman olan Türklerden bazılarını Kûfe’ye yerleştirdiği bildirilmektedir. Demek ki daha bu devirde Türkler arasında İslâmiyet yayılmaya başlamıştı. DOĞRU TARAFI TERCİH Emevîler devrinde İslâm İmparatorlu...

İlim, Amel, Seyru Suluk Bölüm :2/2

Resim
İlim, Amel, Seyru Suluk   Bölüm  :2/2 Toplam  2  Bölüm CAMİ’UL FAZAİL VE KAMİLİR-REZAİL   Kaynak: Aziz Mahmut Hüdayi (k.s.) Amme Hukukuna Dair Faziletleri:   Amme hukuku denilince insanların ırz ve namuslarına dil uzatmaktan sakınmalı ve dedikodu, kovuculuk, yalan ve benzeri dil ile işlenen günahlardan çekinmek akla gelir.  Gıybet, müminin duyunca hoşlanmayacağı sözleri ortasından söylemektir. İstir dini ister dünyevi ne olursa olsun gıybet yapılmamalıdır. Bir Müslüman’ın şerefine dil uzatmak en büyük günahlardan biridir. Gıybete şu dört yerde başka çare kalmadığı zaman izin verilmiştir.  Zalimin zulmünü padişaha şikayet etmek.  Hak sahibinin hakkın almak için yardım isteğini kişiye olayı yada kişiyi anlatması.  Fetva almak için yardım isteği kişiye olayı da kişiyi anlatması.  Açıktan günah işleyen fasıkı, fısıktan korunmak amacıyla söylemek.  Kovuculuk, açıklanması, istenmeyen sırların açıklanmasıdır.  Efendimiz (sav) “ K...
WhatsApp Logo WhatsApp
İletişim
Vedat Bilik