Kayıtlar

padisah etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İç güzelliği dediğimiz mana güzelliği ölümsüzdür.

Resim
Yazdıklarımı okuyup usta bunlarıda nereden bulup yazıyorsun diyorlar benim burada yaptığım okuduğum gördüğüm beğendiğim şeyleri paylaşıyorum tamamı bundan ibaret saygılar sunar aşağıdaki mini hikayeyi okumanızı tavsiye ederim yeniden görüşene dek sevgi ve sağlık dolu yaşayın Bir padişah ucuza iki köle satın aldı. Görünüşü düzgün olan köleyi yanına çağırarak sohbete başladı. Padişah, insanın, dilinin altında saklı olduğunu biliyordu. Padişah konuştuğu köleyi zeki ve tatlı dilli buldu. Diğer köleyi yanına çağırınca, dişlerinin kapkara, ağzının koktuğunu farketti. Konuşması da pek düzgün değildi. Padişah güzel yüzlü köleyi, hamama gönderdi. Dişleri çürük, ağzı kokan kölenin, anlayış ve ahlakını öğrenmek için, "Ben seni beğendim ama, diğer arkadaşın senin için iyi şeyler söylemedi. Kötü arkadaşlarla düşüp kalktığını, hırsız olduğunu söyledi." dedi. Çirkin köle, "Arkadaşım ne söylediyse doğrudur. Sözlerinden dolayı ayıplamam. Kusuru kendimde ararım" dedi. Padişah ne yapt...

İç güzelliği dediğimiz mana güzelliği ölümsüzdür.

Resim
Yazdıklarımı okuyup usta bunlarıda nereden bulup yazıyorsun diyorlar benim burada yaptığım okuduğum gördüğüm beğendiğim şeyleri paylaşıyorum tamamı bundan ibaret saygılar sunar aşağıdaki mini hikayeyi okumanızı tavsiye ederim yeniden görüşene dek sevgi ve sağlık dolu yaşayın Bir padişah ucuza iki köle satın aldı. Görünüşü düzgün olan köleyi yanına çağırarak sohbete başladı. Padişah, insanın, dilinin altında saklı olduğunu biliyordu. Padişah konuştuğu köleyi zeki ve tatlı dilli buldu. Diğer köleyi yanına çağırınca, dişlerinin kapkara, ağzının koktuğunu farketti. Konuşması da pek düzgün değildi. Padişah güzel yüzlü köleyi, hamama gönderdi. Dişleri çürük, ağzı kokan kölenin, anlayış ve ahlakını öğrenmek için, "Ben seni beğendim ama, diğer arkadaşın senin için iyi şeyler söylemedi. Kötü arkadaşlarla düşüp kalktığını, hırsız olduğunu söyledi." dedi. Çirkin köle,

Osmanlı Padişah Anaları

Resim
Padisahlar ve yaptiklari evlilikler    nesli bozdu diyenlere verilecek cevap 1. Padişahlar “yabancı kadın” almadı, çünkü Osmanlılar’da “yabancı” demek “gayr-i Müslim (Müslüman olmayan) demektir. Yani “Müslüman” ol an her kadın ve erkek “yabancı” olmaktan çıkar, önceki dini ve milliyeti ne olursa olsun, memleketin ve devletin “asıl sahibi” haline gelir. 2. Padişah anaları, sadece kendi dönemlerini değil, çağları kuşatıp kucaklayan bir hayır anlayışının da öncüleridir. Bu alanda hem örnek, hem de önder olmuşlar, toplumu “yardımlaşma”ya teşvik etmişlerdir. 3. Her alanda ve her anlamda millete örnek/önder olabilmeleri için, padişah eşlerinin çok iyi bir eğitim sürecinden geçmeleri, son derece yeterli hale gelmeleri gerekiyordu: Bu da ancak saray içi eğitimle mümkündü. Haremde yıllar boyu her anlamda eğitiliyorlar, namus, iffet, dürüstlük vesaire alanlarda defalarca deneniyorlar, âdeta iğnenin deliğinden geçiriliyorlardı. Gizli ya da açık tüm sınavları yüzlerinin akıyla kazananlar ...

Gelelim Osmanlı padişahlarının içki içip içmediği meselesine…

Resim
Osmanlı Padişahları içki içer miydi   Kendimizi bildik bileli işittiğimiz bir terâne bu. Son günlerde yine gündeme getirildi. Her şey yaşlı ve afili bir gazete köşe yazarının Osmanlı hanedanının en yaşlı âzâsından naklettiği bir sözle başladı. Buna göre Sultan Hamid rom içermiş. Gazete yazarı, "Dedesini defalarca görmüş olan torunundan daha mı iyi bileceğiz?" diye de soruyor. Gel gör ki bunu söylediği iddia edilen Şehzâde Ertuğrul Efendi 1912 doğumludur. Sultan Hamid 1918 yılında vefat etti. Ertuğrul Efendi'yle biz de görüştük. Kendisinden bizzat işittiğimize göre, dedesi Sultan Abdülhamid'i ömründe bir defa, mahbus bulunduğu Beylerbeyi Sarayı'nda görmüş. O zamanlar beş yaşında imiş. Babası Şehzâde Burhaneddin Efendi ile beraber ziyaret etmişler. Dedeleri kendilerini kucağına alıp sevmiş. Ömründe bir defa o da beş yaşında iken gördüğü dedesinin rom içtiğini Ertuğrul Efendi bilir mi? Bunu nezaketen kendisine sormak istemedim. Belki başkasından işitmiştir. Ama Sulta...

Gelelim Osmanlı padişahlarının içki içip içmediği meselesine…

Resim
Osmanlı Padişahları içki içer miydi   Kendimizi bildik bileli işittiğimiz bir terâne bu. Son günlerde yine gündeme getirildi. Her şey yaşlı ve afili bir gazete köşe yazarının Osmanlı hanedanının en yaşlı âzâsından naklettiği bir sözle başladı. Buna göre Sultan Hamid rom içermiş. Gazete yazarı, "Dedesini defalarca görmüş olan torunundan daha mı iyi bileceğiz?" diye de soruyor. Gel gör ki bunu söylediği iddia edilen Şehzâde Ertuğrul Efendi 1912 doğumludur. Sultan Hamid 1918 yılında vefat etti. Ertuğrul Efendi'yle biz de görüştük. Kendisinden bizzat işittiğimize göre, dedesi Sultan Abdülhamid'i ömründe bir defa, mahbus bulunduğu Beylerbeyi Sarayı'nda görmüş. O zamanlar beş yaşında imiş. Babası Şehzâde Burhaneddin Efendi ile beraber ziyaret etmişler. Dedeleri kendilerini kucağına alıp sevmiş. Ömründe bir defa o da beş yaşında iken gördüğü dedesinin rom içtiğini Ertuğrul Efendi bilir mi? Bunu nezaketen kendisine sormak istemedim. Belki başkasından işitmiştir. Ama...

Osmanlı Devleti’ni kötülemek

Resim
Osmanlıya yapılan iftiraların sebebi Yıllardır belli aralıklarla, Osmanlı Devleti’ni kötülemek, padişahlarını; hainlikle, zevk safa içinde olmakla, içki içmekle daha nice akıl almaz ithamlarla aşağılamak gelenek halini aldı. Osmanlı Devleti’nin kendi milletine ve diğer milletlere hizmeti, dünya barışını, huzuru, güveni sağlamaktaki katkıları ortadayken; Padişahların, yukarıda iddia edilen hususlarla uzaktan yakından ilgileri olmadığı tarihî bir gerçek iken bu rutin saldırıların sebebi neydi? Öğrencilik yıllarımdan beri hep bu sorunun cevabını aradım. Sonunda buldum. Sorunun cevabını zamanın Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel, Osmanlı’nın 700. Yıl Kutlamaları münasebetiyle 4-8 Ekim 1999 tarihleri arasında yapılan XIII. Türk Tarih Kongresinde veriyordu. Sayın Demirel yıllardır merak ettiğim sorunun cevabını özetle şöyle veriyordu: “Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Osmanlı kötülendi. Bunun bir sebebi vardı. Din kuralları ile idare edilen bir devletin yerine, Batı hukukunun esas alındı...

Birinci Murad Han Osmanlı padişahlarının üçüncüsüdür.

Resim
Birinci Murad Han Özet  B ö lum:  Detayli anlatim asagida   Sultan Murad-ı Hüdavendigar, Osmanlı padişahlarının üçüncüsüdür. Sultan Orhan’ın oğlu, Yıldırım sultan Bayezid’in babasıdır. 1326 da doğdu. Bursa valisi oldu. Babası zamanında altın para basılmasında hizmeti görüldü. 1362 de, pederi vefat edince tahta çıktı.  Selçuki devleti parçalanınca Ankara’da bir devlet kuran Ehilerin, Konya’daki Karaman oğulları ile, Osmanlı aleyhine birl eştikleri işitilince, 1362 de Ankara’yı aldı. Lala Şahin paşayı ilk serdar ve sadr-ı azam yaptı. Çorlu, Keşan, Edirne, Gümülcine’yi alıp Bursa’ya döndü. Biga’yı aldı. Haçlı ordusu geldiğinden Rumeli’ye geçip Sırp Sındığı muharebesini kazandı. Tuna’ya kadar aldı. İkiyüzbin kişilik ikinci haçlı ordusu geldi. Kosova ovasında çetin savaşı kazandı. Sırp Kralı Lazari ve kumandanları öldü. Sırp devleti yok edildi. 1389 de, bir yaralı sırbın hâlini sorarken şehit edildi. Bursa’da Çekirgede defnedildi. Dini bütün, adil, merhametli, faziletli i...
WhatsApp Logo WhatsApp
İletişim
Vedat Bilik