Kayıtlar

ummet etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Güzelce abdest alan günahlarından sıyrılmış olur.

Resim
Bir gün, Hz. Osman abdest alıyor.  Abdest bitiyor, kurulanıyor, gülmeye  başlıyor.  Yanındakiler "hayırdır inşaAllah"  diyorlar. Hz. Osman onlara soruyor: Ne için güldüğümü niye  sormuyorsunuz? Yanındakiler de soruyorlar:  Efendim affedersiniz, niye  gülüyorsunuz? Hz. Osman anlatıyor: Bir gün, benim şu abdest aldığım yerde Rasulullah efendimiz (s allallahu aleyhi ve sellem)  abdest  alıyordu.  Biz de oradaydık.  Rasulullah  (s allallahu aleyhi ve sellem) abdestini aldı, gülmeye başladı. Sonra, "Neden güldüğümü, niye  sormuyorsunuz?"  buyurduğu hatırıma geldi. Peki efendim, ne oldu? Biz de, "Ya Rasulullah, niye güldünüz?" diye sorduk. Cevaben buyurdu ki: Bir müminin abdestte, yüzünü yıkarken, bütün küçük günahlarının, suyla beraber aktığını görüyorum. Elini yıkarken, başına mesh ederken, ayaklarını yıkarken, bütün günahlarının döküldüğünü görüyorum. Ümmetim kurtuluyor diye sevini...

Güzelce abdest alan günahlarından sıyrılmış olur.

Resim
Bir gün, Hz. Osman abdest alıyor.  Abdest bitiyor, kurulanıyor, gülmeye  başlıyor.  Yanındakiler "hayırdır inşaAllah"  diyorlar. Hz. Osman onlara soruyor: Ne için güldüğümü niye  sormuyorsunuz? Yanındakiler de soruyorlar:  Efendim affedersiniz, niye  gülüyorsunuz? Hz. Osman anlatıyor: Bir gün, benim şu abdest aldığım yerde Rasulullah efendimiz (s allallahu aleyhi ve sellem)  abdest  alıyordu.  Biz de oradaydık.  Rasulullah  (s allallahu aleyhi ve sellem) abdestini aldı, gülmeye başladı. Sonra, "Neden güldüğümü, niye  sormuyorsunuz?"  buyurduğu hatırıma geldi. Peki efendim, ne oldu? Biz de, "Ya Rasulullah, niye güldünüz?" diye sorduk. Cevaben buyurdu ki: Bir müminin abdestte, yüzünü yıkarken, bütün küçük günahlarının, suyla beraber aktığını görüyorum. Elini yıkarken, başına mesh ederken, ayaklarını yıkarken, bütün günahlarının döküldüğünü görüyorum....

Şefaat

Resim
Ey Muhammed! Başını kaldır! Dilediğini söyle 5053 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:  "Her peygamberin müstecab (Allah'ın kabul edeceği) bir duası vardır. Her peygamber o duayı yapmada acele etti. Ben ise bu duamı Kıyamet gününde, ümmetime şefaat olarak kullanmak üzere sakladım (kullanmayı âhirete bıraktım). Ona inşaallah, ümmetimden şirk koşmadan ölenler nâil olacaktır."  Buhari, Da'avat 1, Tevhid 31; Müslim, İman 334, (198); Muvatta, Kur'an 26, (1, 212); Tirmizi, Da'avat 141, (3597).  5054 - Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Şefaatim, ümmetimden büyük günah sahipleri içindir."  Tirmizi, Kıyamet 12, (2437); Ebu Davud, Sünnet 23, (4739); İbnu Mace, zühd 37, (4310).  Tirmizi, şu ziyadeyi kaydeder: "Hz. Câbir radıyallahu anh dedi ki: "Kebâir (büyük günah) ehli olmayanın şefaate ne ihtiyacı var!"  5055 - Hz. Enes rad...

Resulullahın Yolu

Resim
Müslümanların yükselmelerini, ilerlemelerini baltaladılar.  Peygamberimizin yolu, Kur'an-ı kerim ile hadis-i şerifler ile ve müctehidlerin ictihadları ile gösterilen yoldur. Bu üç vesika, bir de, İcma-ı ümmet vardır ki, Eshab-ı kiramın ve Tabiinin sözbirliğine denir. Bir hüküm üzerinde, dört mezhebin ictihadları arasında icma hasıl olursa, bu icmaa da inanmak gerekir, innamıyan küfre girer. (Mektubat c.2, m. 36)  İslâm âlimleri yanlış birşey üzerinde ittifakta bulunmazlar. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Ümmetim dalalet üzerinde birleşmez.” (İ.Ahmed). Bu dört vesikaya Edille-i şerıyye denir. Bunların dışında kalan herşey bid'attir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Ümmetim yetimşüç fırkaya ayrılacak, bunlardan yalnız biri Cennete girecektir. Bunlar, benim ve Eshabımın yolunda olanlardır.” (İbni Mace)  Bu ayrılık, usulde, imanda olan ayrılıktır. Eshab-ı kiramdan sonra, yeni müslüman olanlardan bir kısmının imanıları bozuldu. Eshab-ı kiramın doğru imanından ayrıldılar. Dalalet ...

Hilafet Yıkıldıktan Sonra Büyük Bozukluklar Başladı

Resim
1924'te Hilafet'in ilgasından ve İslam'ın 101'inci son Halifesi Abdülmecid bin Abdülaziz Han'ın kovulmasından sonra Müslümanlar başsız ve hiyerarşisiz kaldı. Medaris-i İslamiyenin (İslam medreselerinin) kapatılması ve kırk bin talebe-i ulumun sokağa atılması Ümmet'in belini kırdı. Şeriata bağlı tasavvuf tarikatlarının yasaklanması korkunç bir darbe oldu. Müslümanlar başsız, hiyerarşisiz, denetimsiz kaldı. Osmanlıdan kalma icazetli ulema, fukaha ve şeyhler karanlıklar devrinde bin sıkıntıya ve zulme göğüs gererek, zindanlarda sürünerek, bazen canların feda ederek din, iman, Kur'an, Sünnet, fıkıh, Şeriat için çalıştılar. Sayleri meşkur olsun, Allah onlara rahmet eylesin. Onlar da bu dünyadan göçüp gittikten sonra Ümmet-i Muhammed dehşetli bir fetret çağı yaşamaya başladı. Ehl-i Sünnet ve Cemaat sarsıldı. Ortaya bir sürü müctehid taslağı ve bozuk fırka çıktı. Re'y ve heva üzere yazılmış Kur'an mealleri, tercümeleri, tefsirleri, bozuk din kitapları yayın...
WhatsApp Logo WhatsApp
İletişim
Vedat Bilik